26 Ekim 2019 Cumartesi

Nazım Hikmet-Kadınlarımız (Kurtuluş Savaşı Destanı)




Ayın Altında Kağnılar Gidiyordu. Kağnılar Gidiyordu
Akşehir Üstünden Afyon’a Doğru. Toprak Öyle Bitip Tükenmez. Dağlar Öyle Uzakta, Sanki Gidenler Hiçbir Zaman Hiçbir Menzile Erişmeyecekti. Kağnılar Yürüyordu
Yekpare Meşeden Tekerlekleriyle. Ve Onlar Ayın Altında Dönen İlk Tekerlekti. Ayın Altında Öküzler Başka Ve Çok Küçük Bir Dünyadan
Gelmişler Gibi Ufacık, Kısacıktılar Ve Pırıltılar Vardı
Hasta, Kırık Boynuzlarında Ve Ayakları Altında Akan Toprak Toprak Ve Topraktı...
Gece Aydınlık Ve Sıcak Ve Kağnılarda Tahta Yataklarında Koyu Mavi Humbaralar Çırılçıplaktı. Ve Kadınlar Birbirlerinden Gizleyerek Bakıyorlardı Ayın Altında Geçmiş Kafilelerden Kalan
Öküz Ve Tekerlek Ölülerine. Ve Kadınlar Bizim Kadınlarımız: Korkunç Ve Mübarek Elleri, İnce, Küçük Çeneleri, Kocaman Gözleriyle Anamız, Avradımız, Yarimiz Ve Sanki Hiç Yaşamamış Gibi Ölen Ve Soframızdaki Yeri
Öküzümüzden Sonra Gelen Ve Dağlara Kaçırıp Uğrunda
Hapis Yattığımız Ve Ekinde, Tütünde, Odunda
Ve Pazardaki Ve Karasabana Koşulan Ve Ağıllarda Işıltısında Yere Saplı Bıçakların Oynak, Ağır Kalçaları Ve Zilleriyle
Bizim Olan Kadınlar Bizim Kadınlarımız Şimdi Ayın Altında Kağnıların Ve Hartuçların Peşinde Harman Yerine Kehribar Başaklı
Sap Çeker Gibi Aynı Yürek Ferahlığı, Aynı Yorgun Alışkanlık İçindeydiler. Ve On Beşlik Şarapnelin Çeliğinde İnce Boyunlu Çocuklar Oynuyordu. Ve Ayın Altında Kağnılar Yürüyordu Akşehir Üstünden
Afyon’a Doğru

0 yorum:

Yorum Gönder